24 Mart 2014 Pazartesi

Salavat-ı Fatih (120.000 Salavat Gücünde)

Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedinil fâtihı limâ uğlika vel hatimi li mâ sebeka ven nâsırıl hakkı bil hakkı vel hâdi ila sırâtıkel müstekıymi sallellahü aleyhi ve ala âlihi ve ashâbihi hakka kadrihî ve mikdârihil aziym*
Manası: 
Allahım! Kapalılıkları açan, geçmişe son veren, hakka hakikatla destek olan, mahlukatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed’e O’nun âline ve ashabına O’nun yüce kadr ü kıymetince salat eyle selam eyle ve O’nu mübarek kıl.
Fazileti ve sırları:
Yüz yirmi bin salavat-ı şerife gücünde olduğu mana aleminde Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından bildirilmiştir.
Eski zamanda Kutbül Aktab Ahmed Ticani hazretleri yakaza halinde bu salavatın faziletini Hazreti Resulüllah’a sorar. 
Cevaben:
“Bir kimse salavat-ı fatihi bir defa okursa zamanın başından salavat getirenin okuduğu zamana kadar ins ü cinin ve meleklerin getirdiği salavata denk sevap kazanır. Günahları da bağışlanır.” buyurmuşlardır.
Hikmeti:
1. Bu salavat-ı şerife okuyanı cehennem ateşinden korur.
2. Kırk gün okuyanın tevbesi kabul edilirgünahları bağışlanır.
3. Cuma gecesi bin defa okuyan Efendimiz (s.a.v.) ile görüşür.





Sırların Seyrine Ulaşabildiği 14.Salavat-ı Şerif (Ahmed er Rufai Hazretleri)

14. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : Cevheratü’l-Esrar ismiyle anılan bu salâvât Ahmed er Rufaî Hazretlerine ait evraddır SALAVAT-I ŞERİFLER



Cevheratü’l-Esrar ismiyle anılan bu salâvât Ahmed er Rufaî Hazretlerine ait evraddır. Samimiyetle devamında pek çok sırların seyrine ulaşilacağı önemle bildirilmiştir.

Resim
TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim bârik alâ nurikel esbak    Ve sıraâtikel muhakkak    Ellezi ebreztehu rahmeten Şâmileten livucudike    Ve ekremtehu bi şuhudike    Ves tafeytehu linübüvvetike ve risâletike    Ve erseltehu beşiran ve nezira   Ve dâiyen ilallahi biiznihi ve sirâcen münira    Noktati merkezi bâid dâiretil evveliyyeti    Ve sirri esrâril elifil kutbaniyyeti    Ellezi fetakte bihi ratkal vucudi    Ve hassastehu bi eşrafil makâmâti bi mevâhibil imtinân    Vel makâmil mahmud    Ve âksetme bihayâtihi fi kitâbikel meşhuri li ehlil keşfi veşşuhud    Fehüve sirrukel kadimüssâri    Ve mâi cevheril cevheriyyetil câri    Ellezi ahyeyte bihil mevcudâti min ma’denin ve hayevânin ve nebâtin    Kalbil kulubi    Ve ruhil ervâhi    Ve i'lâmil kelimâtit tayyibât    El’kalemil alâ    Vel arşil muhit    Ruhi cesedil kevneyni    Ve berzehil bahreyni    Ve sâniye isteyni    Ve fahril kevneyni ebil Kasım ebittayyib seyyidinâ Muhammed ibni Abdillah ibni Abdil muttalib abdike ve nebiyyike ve habibike ve rasulike ennebbiyyil ümmiyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim teslimen kesira bi kaderi azameti zâtike fikülli vaktin vehinin    Subhane rabbike rabbil izzeti amma yesifun ve selâmün alel mürselin vel hamdulillahi rabbil âlemin. 

MÂNÂSI: Ey Rabbim, önceki nûrun olan, Kendi mevcudiyetin sebebiyle, kapsayıcı bir rahmet olarak ortaya çıkardığın; Kendini müşâhede ettirerek keremlendirdiğin; Nebiliğine ve Resûllüğüne seçtiğin; müjdeci, uyarıcı olarak gönderdiğin; Kendi izniyle Allah'a bir çağırıcı ve nûruyla aydınlatan bir kandil, ilk "bâ" dâiresinin merkezdeki noktası, kutup "elif"inin sırlarının sırrı kıldığın; varlık çemberini kendisiyle yardığın; en güzel mevhibeleri vererek en şerefli makamları, Makâm-u Mahmûd'u kendisine mahsûs kıldığın; ehl-u keşfe ve şuhûda malûm kitabında hayatına kasem ettiğin; kadîm sırrın ki sârî; cevherlerin cevheri bir "su" ki câri; ki bu suyla Sen maden, hayvan ve bitki gibi mevcûdâta can verdin; kalplerin kalbidir o, ruhların ruhu; hoş kelimeleri yayan; en yüce kalemdir; kuşatan bir Arş, iki kevnin bedenindeki ruhtur; iki deniz arasındaki aşılmaz berzah; ikinin ikincisi; iki kevnin de medârı iftihârı; Ebu'l-Kâsım, Ebu't-Tayyib; Seyyidimiz, Muhammed b. Abdullah b. Abdulmuttalib (sallallahu aleyhi ve sellem), Senin kulun, nebin, sevgilin, resûlün, ümmî olan nebin, işte ona, onun âline, ashâbına çokça, her zaman ve anda Kendi zâtının azameti miktarınca salât ve selâm ediver, onu mübârek kıl! Rabbin işte O azîz olan Rabbin, inkarcıların vasfettiklerinden münezzehtir!. Resûllere de selâm olsun. İşte o hamd ki âlemlerin Rabbine mahsustur!.

Kalplerimizi İslam Üzerine Sabitleme Duası

Allâhümme yâa mukallibe'l-kuluub, sebbit kalbii alâa diynike ve taatike'l-islâm. 

Mânâsı: 

Ey kalbleri döndüren (kalblere hükmeden) Allâh'ım; benim kalbimi dinin ve İslâmî itâatın üzerine sâbit kıl.

Seyyid'ül İstiğfar Duası

"Allâhümme ente Rabbî, Lâ İlâhe İllâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike me'steta'tü,
 eûzü bike min şerri mâ sana'tü, ebûü leke bi ni'metike aleyye ve ebûü bi zenbî feğfirlî fe innehû lâ yeğfiru'z-
 zünûbe illâ ente"

Anlamı:"Allah'ım! Sen benim Rabbımsın! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; 
gücüm yettiği kadarıyla senin akdin ve va'din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden sana sığınırım.
Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim, günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka 
hiçbir kimse günahları mağfiret edemez."

SIĞINMA DUASI

"Bismillâhirrahmanirrahim. Eûzu bi-afvike min ikâbike ve eûzu bi-ridâke min sahatike ve eûzu bike minke celle 

vechuke lâ-uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.

" Anlamı: "Ya Rabbi, cezandan affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden sana sığınırım, Zatın yücedir,

 seni övmek için kelime bulamıyorum, Sen kendini övdüğün gibisin."